- 0(506)843 20 09
- iletisim@yunussoysal.av.tr
Ankara Miras Avukatı Mı Arıyorsunuz?
Bu makalemizde sizlere İbraname Örneği sunarak ibraname düzenlenmesi ile ilgili bilgileri emsal kararlar ışığında sizlerle paylaşacağız. Taraflar arasındaki mevcut hukuki ilişkiye uygun ibraname düzenlenmesi ve olası uyuşmazlık halinde açılacak davalar hukuki bilgiye dayandığından ilgili süreçlerin bir İş Hukuku Avukatının hukuki yardımı eşliğinde sürdürülmesini tavsiye ederiz.
İş hukuku anlamında ibraname alacaklı durumunda bulunan işçinin borçlu durumundaki işverene karşı sahip olduğu bir veya birden fazla alacağını ortadan kaldıran, onu geçmişe dönük olarak ibra ettiğini, alacağı kalmadığı gösteren belgedir. İbraname Örneği uygulamada işçi ve işveren ilişkisi sona erdirilirken sıkça kullanılır.
İbraname genel anlamıyla bir borcun tümünü ya da bir kısmını ifa edilmeden ortadan kaldıran bir sözleşme olup; borcun sükutuna yol açmaktadır. İbranameye borçtan kurtarma sözleşmesi de denilmektedir. Borçlunun kabulünün her halükarda açık olması da gerekli olmayıp, örtülü (zımni) bir kabul de, sözleşmenin varlığı için yeterlidir. Hukuki niteliği itibariyle ibraname, alacaklı ile borçlunun aralarında anlaşması sonucu bir tasarruf işlemi olarak alacaklının borçluyu; iş hukuku alanında da özellikle işçi tarafından işverenin borçtan kurtarılmasıyla ilgili bir sözleşmedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.420/2: “İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.” hükmüne haizdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420/II. maddesi uyarınca işçilik alacaklarına ilişkin ibra sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin şartlar görülerek, bu şartların birarada gerçekleşmemesi halinde ibranamenin geçersiz sayılacağı düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki, ibraname ancak iş sözleşmesinin sona ermesinden 1 ay sonra ve mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır. Aynı zamanda ibra konusu alacağın türü ve miktarı açıkça belirtilmeli ve ödemenin eksiksiz şekilde banka aracılığıyla yapılması gerektiği düzenlenmektedir.
İbranamenin Geçerli Olma Şartları ;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420. maddesinde yapılan düzenleme ile yeni içtihatlara konu olmuş olan ibranamede, kanun tarafından şekil şartı olarak yazılı şekil şartı aranmaktadır. İbranın geçerliliği alacaklıya diğer bir ifadeyle işçiye işçilik alacaklarının banka kanalıyla ödenmesi koşuluna bağlı tutulmaktadır. Dolayısıyla işçiye yapılacak ödemenin bankaya yatırılmaması halinde geçerli bir ibranameden bahsedilemeyecektir. İbranın yazılı şekilde yapılması ve banka kanalıyla ödeme yapılmasının öngörülmesi ibranın geçerliliği konusunda gerek ispat bakımından gerekse mahkemenin incelemesini kolaylaştırması bakımından önem taşımaktadır.
İşten Ayrılan İşçi İçin Düzenlenecek İbraname
İŞVERENİN :
Adı Soyadı-Unvanı :
Adresi :
İŞÇİNİN :
Adı /Soyadı :
İşe Başlama Tarihi : …/…./….
İşten Ayrılış Tarihi :…/…/…..
İşten Ayrılış Nedeni : Terk/İstifa/Çıkarılma/Askerlik/Emeklilik/Evlenme/….)
Şirketinizde çalışmaya başladığım …/…/…. tarihinden, iş sözleşmemin sona erdiği …/…/…. tarihine kadar geçen çalışma süresi boyunca, hak etmiş olduğum iş sözleşmesi/toplu iş sözleşmesi hükümlerinden doğan bütün hak ve alacaklarımı, ücretlerimi, sosyal yardım haklarımı, ikramiye ve primlerimi, yaptığım fazla mesai karşılığı ücretlerimi, hafta tatili ve genel tatil ücretlerimi aşağıda yer alan tabloda belirtilen miktarlar üzerinden tamamını aldım; yıllık izinlerimin tamamını kullandım ve ücretlerimi aldığım çalışma süreme ilişkin kıdem tazminatı tutarı olan ……-TL ve ihbar tazminatı tutarı olan …..-TL’ yi aldım.
Şirketinizden, iş sözleşmesinden ve yasal haklarımdan doğan herhangi bir ayni, nakdi ya da sosyal hak alacağım kalmamıştır. Bu nedenle maddi ve manevi herhangi bir talepte bulunmayacağım.
İşveren ……. ……..’ ı, ayrıldığım tarihten iş sözleşmemin başlangıç tarihine kadar tüm haklarımı aldığımı beyanla ibra ederim …./…./…..
İBRA EDEN
Adı Soyadı
İmza
Ayrılış tarihinde işçinin hesabının kesilmesiyle hak etmiş olduğundan verilen ücret ve diğer ödemeler :
Ödemenin Çeşidi Brüt Tutarı Yasal Ve Özel Net Ödenen Kesintiler
1-Hak Edilmiş Aylık Ücretler
2-Fazla Mesai Ücretleri
3-Kullanılmayan İzin Ücretleri
4-Sosyal Haklar
5-İhbar Tazminatı
6-Kıdem Tazminatı
TOPLAM ÖDEME :
Aşağıda ünvanı ve adresi belirtilen işyerinde çalıştığım süre zarfında hak kazandığım normal ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ve genel tatil, ulusal bayram tatili ücretleri, ikramiye ve diğer sosyal yardımlar ile yıllık ücretli izin de dahil olmak üzere bütün ücretlerimi aldığımı, 4857 sayılı İş Kanunu, sair ilgili mevzuat ile iş sözleşmemden, toplu iş sözleşmesinden doğan bütün haklarımı işverenden tam ve noksansız bir şekilde tahsil ettiğimi, işveren ve gerekse vekilinden bu iş sözleşmesi ve sözleşme sırasında vukuu bulan iş kazası veya vesair sebeplerle hiçbir hak ve alacağımın kalmadığını, İş Kanunu’nun 20 ve 21 nci maddelerindeki hükümlerle ilgili talepte bulunmayacağımı, bunlardan dolayı haiz olduğum ve olabileceğim her türlü dava haklarımdan feragat ettiğimi, işveren ve vekilini tamamen serbest irademle ibra ettiğimi beyan ederim. …/…/…
Adı, Soyadı :
İşyeri Ünvanı :
İşyeri Adresi :
İkametgah Adresi :
İmza :
“6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 Sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 Sayılı Kanun’un yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz.
İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir.
Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz.
Dosya içerisinde 01.03.2001-30.09.2002 ile 01.10.2002-30.09.2004 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan ibraname bulunmaktadır. İbraname incelendiğinde davacının imzasını havi olduğu ve kıdem tazminatına ilişkin miktar içerdiği anlaşılmaktadır. Bozma ilâmından sonra ibraname hakkında beyanı alınan davacı asil imza inkârında bulunmamış, ibranamede yazılı tutarı almadığını beyan etmiştir. İbraname Dairemiz ilke kararları çerçevesinde geçerli olmakla birlikte içerdiği miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. İbranamede yazılı kıdem tazminatı miktarının fesih tarihine kadarki yasal faiziyle birlikte hesaplamadan mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken, ibranameye değer verilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
“Somut uyuşmazlıkta, davacının imzasını taşıyan 31.03.2012 tarihli yıllık izin ibranamesi başlıklı belge çalışırken düzenlenmiş olup, iş ilişkisinin devamı sırasında düzenlenen ibraname geçerli değildir. Sözü edilen belgede izin kullanma dönemleri ve kullanılan izin süreleri açıklanmamış, genel olarak 2010 yılı ve öncesinde izinlerin kullanıldığı şeklinde ifadeye yer verilmiştir. Bu şekilde genel içerik taşıyan ve izin sürelerini ve tarihlerini kapsamayan belgeye değer verilmesi mümkün olmadığından Mahkemece davacı işçinin 2010 yılı ve öncesine ait izinlerin kullandırıldığının kabulü hatalıdır. Dosya içinde bulunan izin belgeleri değerlendirilerek izin ücreti yönünden inceleme yapılarak hüküm kurulmalıdır.”
“Mahkemece, 01.10.2013 tarihli, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu döneminde düzenlenmiş bulunan davacı imzasını içerir ibraname başlıklı belgenin geçerli bir ibraname olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı imzasını içeren ibraname matbu olmakla birlikte içeriğindeki miktarların el yazısı ile yazıldığı, üzerinde “Tamamı nakit olarak ödenmiştir.” ve “Tamamını nakit olarak elden aldım.” ibarelerinin bulunduğu görülmektedir. Bu durum karşısında, davacı asil çağrılarak ibraname gösterilmek suretiyle dinlendikten ve beyanları alındıktan sonra değerlendirme yapılması gerekmektedir.”
Yazımızı burada noktalıyoruz ve faydalı olmasını diliyoruz. Ankara İş Hukuku Avukatı Yunus Soysal, İş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargı mercileri önünde çözülmesine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık desteği sağlamaktadır. Ankara İş Hukuku Avukatı Yunus Soysal alanına giren davalarda her tür hukuki süreç takibini yerine getirmektedir. Sizlerin de İş/İşçi Avukatına ihtiyacınız varsa Ankara İş Hukuku Avukatı Yunus Soysal ile iletişime geçebilirsiniz.
Ankara merkezli hukukçudur. Uzmanlık alanları arasında Kira Hukuku, Miras Hukuku, İdare Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku ve Gayrimenkul hukuku bulunmaktadır. Ankara Barosuna bağlı serbest avukat olarak gerçek ve tüzel kişi müvekkillerin her tür hukuki süreç takibini ve dava takibini yürütmektedir. Mesleki bilgisi ve tecrübesiyle kendi alanındaki davalarda müvekkillerine en iyi sonuçları sunma konusunda azimlidir. Adaletin her zaman en yüksek standartlarda uygulanmasını, bu sayede hukuki süreçlerde bilinçli, etkin ve doğru kararlar alınmasını sağlamaktadır. Müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerimiz kapsamında hedeflenen amaçlara en doğru hukuki destek ile ulaşabilmelerini sağlamayı etik değerlerimize olan bağlılığımız ile elde etmeye gayret göstermekteyiz.
Av. Yunus Soysal İletişim
Web Tasarım: Veomer | Tüm hakları saklıdır. © 2024 Ankara Miras Avukatı