- 0(506)843 20 09
- iletisim@yunussoysal.av.tr
Ankara Miras Avukatı Mı Arıyorsunuz?
Bu makalemizde sizlere kira tahliye taahhütnamesi örneği sunarak tahliye taahhütnamesinin geçerlilik şartları ile ilgili bilgileri emsal Yargıtay kararları ışığında sizlerle paylaşacağız. Ancak önemle belirtmeliyiz ki, kira tahliye taahhütnamesine dayanılarak yürütülecek süreç hukuki bilgiye dayandığından ilgili süreçlerin bir Kira Hukuku Avukatının hukuki yardımı eşliğinde sürdürülmesini tavsiye ederiz.
Konut ve çatılı işyeri kiralarında tahliye sebepleri sınırlı olup, bu sebeplerden biri de yazılı tahliye taahhüdüdür. Kira ilişkisini sonlandırmak isteyen kiracı, tahliye taahhütnamesi düzenleyerek kiralanan taşınmazı belirtilen tarihte boşaltma yükümlülüğünü üstlenir. Bu belge, kiraya veren ile kiracı arasında yapılan bir anlaşma olup, tarafların hak ve sorumluluklarını düzenler.
Kira tahliye taahhütnamesi örneği, kiracının taşınmazı belirli bir tarihte boşaltma taahhüdünü içerir. Bu örnek belgede, tahliye tarihi, taşınmazın durumu ve diğer önemli detaylar açıkça belirtilir. Kiracının bu taahhüdü yerine getirmemesi durumunda, kiraya verenin yasal hakları ve alabileceği tedbirler de belirtilir.
“Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.”
hükmüne yer verilerek tahliye taahhütnamesine dayanılarak kira sözleşmesinin sona erdirilmesi düzenlenmiştir. Yazılı tahliye taahhüdü ancak konut ve çatılı işyeri kiraları bakımından düzenlenebilir. Genel hükümlere tâbi kira sözleşmelerinde tahliye taahhüdünde bulunulamaz.
Yazılı kira tahliye taahhüdünün geçerliliğinden söz edilebilmesi için bazı unsurların birlikte varlığı aranır. Bu unsurlar bir arada bulunmazsa tahliye taahhüdü geçerliliğini yitirir ve taahhüde dayanarak tahliye talep edilemez.
Geçerli bir yazılı tahliye taahhüdünün varlığı için;
Tahliye taahhüdü geçerlilik şartlarını taşımasına rağmen bazı hallerde taahhüdün geçersizliği ileri sürülebilir. Bunlar;
Geçerli bir yazılı tahliye taahhüdünün varlığı halinde, kiracı taahhütte yazılı tarihte kiralananı tahliye etmekle yükümlüdür. Ancak gerekli şartları taşıyan tahliye taahhüdünün varlığı kiracının kendiliğinden tahliyesine neden olmayabilir. Tahliye taahhüdünün varlığı kiraya verene kiracının tahliyesini sağlamaya yönelik hukuki yollara başvurma hakkı verir. Bu kapsamda elinde geçerli bir tahliye taahhütnamesi bulunan kiraya veren taahhüt tarihinden itibaren bir aylık süre içinde;
İlk olarak, kiraya veren tarafından taahhüt edilen tarihten itibaren bir ay içinde kiracı aleyhine ilamsız icra takibine başlanabilir. Bu durumda, icra dairesi tarafından taşınmazın on beş gün içinde tahliyesine ve teslimine ilişkin bir tahliye emri düzenlenerek kiracıya tebliğ edilir.
Bu icra takibine kiracının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz etme hakkı vardır. Kiracı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi halinde tahliye takibini durur.
Bunun üzerine, kiraya veren tarafından itirazın kaldırılması yahut tahliye davası açılabilir. Tahliye takibine kiracı tarafından itiraz edilmez yahut itirazın kaldırılması davasında lehe karar verilirse kiralanan taşınmaz icra müdürlüğü vasıtası ile zorla tahliye edilerek kiraya verene teslim edilir.
İkinci yol ise doğrudan tahliye davası açmak suretiyle kiracı çıkarmaktır.
Bu dava, tahliye taahhütnamesinde kiracının taşınmazı boşaltmak için beyan ettiği tarihten başlayarak mutlaka bir aylık süre içerisinde açılmalıdır.
Tahliye taahhüdünün sonradan doldurulması geçerlilik şartını etkilemez, taahhüt kural olarak geçerli olur. Yargıtay emsal kararlarda da kiracının beyaza imza atmakla belge içeriğini peşinen kabul etmiş sayılacağına karar vermiştir.
“Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alının 04.02.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, 07.03.2009 tarihinde kiralananda otururken vermiş olduğu tahliye taahhüdü ile kiralananı 01.04.2009 tarihinde tahliye edeceğini beyan ve taahhüt etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi süresi bir yıllık ise de, kira sözleşmesi düzenlendikten sonra taraflar anlaşarak kira sözleşme süresini kısaltıp uzatabilirler. Bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Öte yandan davalı taahhüt altındaki imzayı kabul etmiştir. Bu durumda davalının tahliye taahhüdünü boş olarak verdiği ve üzerinin sonradan doldurulduğu iddiası dinlenemez. Zira, belgeyi imza etmekle boş olan kısmın ne şekilde doldurulacağını peşinen kabul etmiş sayılır. Bu nedenle, dava süresinde açıldığına göre davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
“Davalı her ne kadar tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi düzenlenmesi sırasında alındığını ve tanzim tarihinin sonradan doldurulduğunu savunmuş ise de, imzası inkar edilmeyen taahhütnamede “halen icar ve işgali altındaki” davacıya ait dairede oturduğunu ve bu şekilde tahliye taahhüdünü kiralananda otururken verdiğini kabul etmiştir. Öte yandan atılan imza, imza sahibi kiracıyı bağlayacağından tahliye taahhüdünü içeren bu belgedeki tarihlerin sonradan doldurulduğu yolundaki itiraza itibar edilemez. Taahhütnamedeki tanzim tarihinin boş olarak bırakılıp davacıya verildiğinin kabul edilmesi halinde dahi davalı kiracı bu şekildeki davranışının sonucuna katlanmak zorundadır. Tanzim tarihinin sonradan doldurulmuş olmasının sonuca etkisi bulunamamaktadır. Takip süresinde yapılıp dava açıldığına göre serbest irade ile kiralananda oturulurken verilen tahliye taahhüdünün geçerli olduğunun kabulüyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ
KİRACI :
TC KİMLİK NO :
KİRAYA VEREN :
TC KİMLİK NO :
MECURUN ADRESİ :
TAAHHÜT TARİHİ :
TAHLİYE TARİHİ :
Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda adresi yazılı taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350, 351 ve 352. maddeleri gereğince, belirtilen tarihte boş ve sağlam olarak tahliye edeceğimi, yukarıda adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı tüm masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zararı ihtar ve gerek kalmadan nakden ve peşin ödeyeceğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim. … / … /
Kiracı (Taahhüt Eden)
İmza
Yazımızı burada noktalıyoruz ve faydalı olmasını diliyoruz. Sizlerin de kira hukuku alanında bir avukata ihtiyacınız varsa Ankara Kira Hukuku Avukatı Yunus Soysal ile iletişime geçebilirsiniz.
Ankara merkezli hukukçudur. Uzmanlık alanları arasında Kira Hukuku, Miras Hukuku, İdare Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku ve Gayrimenkul hukuku bulunmaktadır. Ankara Barosuna bağlı serbest avukat olarak gerçek ve tüzel kişi müvekkillerin her tür hukuki süreç takibini ve dava takibini yürütmektedir. Mesleki bilgisi ve tecrübesiyle kendi alanındaki davalarda müvekkillerine en iyi sonuçları sunma konusunda azimlidir. Adaletin her zaman en yüksek standartlarda uygulanmasını, bu sayede hukuki süreçlerde bilinçli, etkin ve doğru kararlar alınmasını sağlamaktadır. Müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerimiz kapsamında hedeflenen amaçlara en doğru hukuki destek ile ulaşabilmelerini sağlamayı etik değerlerimize olan bağlılığımız ile elde etmeye gayret göstermekteyiz.
Av. Yunus Soysal İletişim
Web Tasarım: Veomer | Tüm hakları saklıdır. © 2024 Ankara Miras Avukatı