- 0(506)843 20 09
- iletisim@yunussoysal.av.tr
Ankara Miras Avukatı Mı Arıyorsunuz?
Bu makalemizde Mirasın Hükmen Reddi Davası ile ilgili bilgileri emsal Yargıtay kararları ışığında sizlerle paylaşacağız. Ancak önemle belirtmeliyiz ki, mirasın hükmen reddi davası hukuki bilgiye dayandığından ilgili süreçlerin bir Miras Avukatının hukuki yardımı eşliğinde sürdürülmesini tavsiye ederiz.
Türk Medeni Kanunu 605. Maddesinde “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” Hükmüne yer verilmiştir. Bu madde kapsamında mirasçılar tarafından yapılacak olan mirasın reddi işlemi hükmen red olarak anılmaktadır. Bu halde mirasın borca batık olması şartı öncelikli olarak aranmaktadır.
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610 uncu maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606 ncı maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 nci fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
Koruma önlemi olarak terekenin yazımı hâlinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hâkimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar. Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer. Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez. Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
“Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Dairemizce tetkik edilen dosya incelendiğinde, mahkemece murisin aktif ve pasifinin tespiti için ölüm tarihi itibariyle kanuna uygun araştırmaların yapıldığı ve mirasın hükmen reddi davası için gerekli belgelerin dosya içerisine alındığı görülmüş, murisin terekesindeki pasifin aktifinden fazla olduğu yani terekesinin borca batık olduğu tespit edilmiştir. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ….. Alışveriş Merkezleri Ticaret A.Ş. vekili ve davalı … vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”
“Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda; davacı … tarafından dosyanın takipsiz bırakılmasının ardından yenileme talebi olmaksızın yargılamaya devam edilerek davacı … yönünden açılan davanın kabulüne yönelik karar verildiği istinaf nedeni olarak ileri sürülmüş ise de; dosyanın davacı … yönünden 23.12.2015 tarihli celsede işlemden kaldırılmasına müteakip 05.01.2016 tarihli dilekçe ile davacının yenileme talebinde bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla davalı vekillerinin bu yöne ilişkin istinafları yerinde görülmemiştir. Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik itirazda bulunulmuş ise de; dava TMK’nın 605/2 nci maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti (hükmen ret) isteğine ilişkin olup mirasın hükmen reddine ilişkin davalara bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Bu nedenle davalı vekillerinin görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik istinafları da yerinde değildir. Mahkemece TMK’nın 605 ve devamı maddelerinde belirtilen yasal düzenleme ve Yargıtay kararları ile benimsenen ilke ve esaslara uygun olarak murisin ölüm tarihi itibarıyla terekesinin aktif ve pasifi belirlenmiş, mahkemece yapılan araştırma ve delillerin değerlendirilmesi dikkate alınarak davacıların terekeyi kabul edecek anlamda bir davranışının bulunmadığı, murisin terekesinin aktifinin borcu ödemeye yeterli olmadığı anlaşılmakla verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.” gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan SGK vekili ile davalılardan … vekilinin ayrı ayrı temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”
“Mirasbırakanın pasif miktarı net olarak belirlenmemiş ve mirasbırakanın bankalarda aktifinin bulunup bulunmadığı tespit edilmemiştir. Davacı ve birleştirilen davada davacılar vekili, dava dilekçesinde miras bırakanlarının Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borç miktarının 121.843 TL olduğunu bildirmiş ise de, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 07.10.2021 tarihli yazı cevabına göre mirasbırakanın borcunun 82.661,59 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece terekenin pasifine ilişkin çelişki giderilmeksizin ve pasif miktarı netleştirilmeden karar verilmiştir. Mirasbırakana ait taşınmazın ölüm tarihi itibari ile değerinin 95.000 TL olarak tespit edilmiş olması karşısında terekenin borca batık olup olmadığı net olarak tespit edilememiştir. Açıklanan eksiklikler nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.”
“Murisin vefat tarihi olan 13.01.2008 tarihine karşılık gelen hak düşürücü nitelikteki 3 ay sonraki gün 13.04.2008 tarihi olup, hafta sonuna (pazar) gününe rastlamaktadır. HMK’nın 93. maddesinin 2. cümlesindeki “…Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.” düzenlemesine göre somut olaydaki 3 aylık süre pazar gününe rastladığından hak düşürücü süre de ertesi gün olan 14.04.2008 (pazartesi) tarihinde sona erecektir. Eldeki dava, 14.04.2008 tarihinde açılmıştır. Tüm bu nedenlerle her ne kadar mahkemece davanın yasal süre içinde açılmaması sebebiyle reddine karar verilmişse de, dava süresinde açılmış olup, mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığından kararın bozulması gerekmiştir.”
…….. Sulh Hukuk Mahkemesine
DAVACI : …………………….. (TC:………………..)
VEKİLİ : AV. YUNUS SOYSAL
Kavaklıdere Mah. Havuzlu Sk. No:4/13 Çankaya/ANKARA
DAVALI : …………………….. (TC:………………..)
…………………………(adres)… …………….
KONU : Mirasın hükmen reddi istemi
AÇIKLAMALAR :
1-) Müvekkilimizin kardeşi, …/ …/ … tarihinde vefat etmiştir. Müvekkilimiz, kardeşinin tek mirasçısıdır. (EK 1)
2-) Müvekkilimiz hakkında murisinin borçlu olduğu bono nedeniyle asıl alacak … TL. olan borcu için … İcra Müdürlüğü’nün …/ … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış (EK 2) ve murisin borcu karşılayacak aktif malvarlığı olmadığı, dolayısıyla terekenin borca batık olduğu görülmektedir.
3-) Bu sebeple, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddine karar verilmesi için mahkemenize başvurulması zorunluluğu hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : 4721 S. K. m. 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618.
HUKUKİ DELİLLER :
1-……Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… E. …/… K. sayılı ilamı.
2-… İcra Müdürlüğü’nün …/ … E. sayılı dosyası
3-Bilirkişi İncelemesi
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız sebeplerle, terekenin borca batık olduğunu tespiti ile mirasın hükmen reddi talebimizin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla arz ve talep ederiz. …/ …/ …
Davacı Vekili
Av. YUNUS SOYSAL
Yazımızı burada noktalıyoruz ve faydalı olmasını diliyoruz. Ankara Miras Avukatı Yunus Soysal, miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargı mercileri önünde çözülmesine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık desteği sağlamaktadır. Ankara Miras Avukatı Yunus Soysal alanına giren davalarda her tür hukuki süreç takibini yerine getirmektedir. Hukuki süreçlerin Ankara Miras Avukatı ile yürütülmesi ortaya çıkabilecek hak kayıplarının engellenmesinde büyük öneme sahiptir. Sizlerin de Miras Avukatına ihtiyacınız varsa Ankara Miras Avukatı Yunus Soysal ile iletişime geçebilirsiniz.
Ankara merkezli hukukçudur. Uzmanlık alanları arasında Kira Hukuku, Miras Hukuku, İdare Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku ve Gayrimenkul hukuku bulunmaktadır. Ankara Barosuna bağlı serbest avukat olarak gerçek ve tüzel kişi müvekkillerin her tür hukuki süreç takibini ve dava takibini yürütmektedir. Mesleki bilgisi ve tecrübesiyle kendi alanındaki davalarda müvekkillerine en iyi sonuçları sunma konusunda azimlidir. Adaletin her zaman en yüksek standartlarda uygulanmasını, bu sayede hukuki süreçlerde bilinçli, etkin ve doğru kararlar alınmasını sağlamaktadır. Müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerimiz kapsamında hedeflenen amaçlara en doğru hukuki destek ile ulaşabilmelerini sağlamayı etik değerlerimize olan bağlılığımız ile elde etmeye gayret göstermekteyiz.
Av. Yunus Soysal İletişim
Web Tasarım: Veomer | Tüm hakları saklıdır. © 2024 Ankara Miras Avukatı