- 0(506)843 20 09
- iletisim@yunussoysal.av.tr
Ankara Miras Avukatı Mı Arıyorsunuz?
Bu makalemizde sizlere Mirastan Feragat Sözleşmesi Örneği sunarak miras davası ile ilgili bilgileri emsal Yargıtay kararları ışığında sizlerle paylaşacağız. Mirastan Feragat Sözleşmesinin düzenlenmesi hukuki bilgiye dayandığından ilgili süreçlerin bir Miras Avukatının hukuki yardımı eşliğinde sürdürülmesini tavsiye ederiz.
Miras bırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Yapılacak bu sözleşmeye mirastan feragat sözleşmesi denir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bu sözleşme, kişinin gelecekteki miras hakkından feragat ettiğini ve bu hakları kullanmayacağını beyan etmesini içerir. Bu hukuki belge, mirasın paylaşımını etkileyen bir dizi faktörü içerir ve genellikle noter onayı gerektirir.
Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur. Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmış olup bu kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması hâlinde, feragat hükümden düşer. Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır ve bunların herhangi bir sebeple mirasçı olamaması hâlinde, feragat yine hükümden düşer.
Mirastan feragat sözleşmesinin hükümleri özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemlidir. Çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimse, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olur, mirasçı sıfatını kazanamaz. Bu husus Medeni Kanunumuzun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 495 ile 501. maddelerinde yasal mirasçılar, izleyen maddelerde de mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu sonucu oluşan mirasçılık gösterilmiştir. Bu yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgeleri, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur.
Bu belge, mirasbırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir.
Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, miras bırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür. Mirastan feragat sözleşmesi, aile içi anlaşmalarda sıkça kullanılan hukuki bir belgedir. İvazlı mirastan feragat sözleşmesi ve ivazsız mirastan feragat sözleşmesi örnekleri, taraflar arasında adil bir anlaşmanın nasıl yapılabileceğini gösterir. Noterden mirastan feragat sözleşmesi, hukuki geçerliliği sağlamak adına önemlidir ve güvenilir bir belge oluşturmanın anahtarıdır. Kardeşler arasında mirastan feragat sözleşmesi örneği, aile içi ilişkilerin düzenlenmesinde etkili bir araçtır. Mirastan feragat sözleşmesi, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları önlemek ve gelecekteki hukuki sorunları minimize etmek adına önemlidir.
Mirastan feragat sözleşmesinde bir avukatın desteğine ihtiyaç duymanın birkaç nedeni vardır:
Hukuki Karmaşıklık: Feragat sözleşmeleri genellikle hukuki detaylar içerir ve bu detaylar kişiler için karmaşık olabilir. Bir avukat, sözleşmenin tüm yönlerini anlamanıza ve haklarınızı korumanıza yardımcı olabilir.
Haklarınızı Koruma: Feragat sözleşmeleri genellikle bir tarafın bazı haklardan vazgeçtiği anlaşmalardır. Bir avukat, sizin lehinize olan haklarınızı gözden geçirerek, size en uygun anlaşmayı sağlamanıza yardımcı olabilir.
Anlaşma Müzakereleri: Feragat sözleşmeleri genellikle müzakere edilir. Bir avukat, müzakerelerde sizin lehinize olacak şekilde anlaşma koşullarını belirlemenize ve gerektiğinde müzakere etmenize yardımcı olabilir.
Yasal Güvence: Avukatlar, feragat sözleşmesinin yasal olarak geçerli ve uygulanabilir olmasını sağlamak için gerekli adımları atmanıza yardımcı olabilirler.
Olası Risklerin Değerlendirilmesi: Feragat sözleşmeleri bazen beklenmeyen sonuçlara neden olabilir. Bir avukat, olası riskleri değerlendirmenize ve bu risklere karşı korunmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, bir feragat sözleşmesiyle ilgili bir avukatın desteği, haklarınızı korumanıza, anlaşmanın yasal olarak geçerli olmasını sağlamanıza ve olası riskleri azaltmanıza yardımcı olabilir. Miras Avukatı Yunus Soysal miras hukuku konusunda uzman bilgisi ve profesyonel yaklaşımıyla haklarınızı korumaktadır, Avukat Yunus Soysal’a ulaşarak haklarınızı güvence altına alabilirsiniz.
Hemen aşağıda mirastan feragat sözleşmesi örneğine ulaşabilirsiniz. Yukarıda da dediğimiz gibi, mirastan feragat sözleşmesi örneğinde ve miras davalarında uzman bir miras avukatının hukuki desteğini konunun önemi açısından şiddetle öneriyoruz.
…………yılı…………ayının…………günü…./……/……
Aşağıda mühür ve imzası bulunan ben ……………Noteri …………………………, …………………adresindeki dairemde görev yaparken yanıma gelen ve gösterdiği ………….. verilmiş ………..gün,……….kayıt ve ………….. seri numaralı, fotoğraflı …………..göre ………… ili, ………… ilçesi, ………….mahallesi/köyü nüfusuna ……… cilt, …… aile sıra, …… sıra numaralarında kayıtlı olup, baba adı ………., ana adı ………… doğum tarihi …………. olan ve ……………Vergi Dairesinin …………… sicil numarasında kayıtlı olduğu anlaşılan ve halen …………………… adresinde oturduğunu, okur yazar olduğunu söyleyen (Mirasçı) ……………… ile gösterdiği ………….. verilmiş ………..gün,……….kayıt ve ………….. seri numaralı, fotoğraflı …………..göre ………… ili, ………… ilçesi, ………….mahallesi/köyü nüfusuna ……… cilt, …… aile sıra, …… sıra numaralarında kayıtlı olup, baba adı ………., ana adı ………… doğum tarihi …………. olan ve …………Vergi Dairesinin …………… sicil numarasında kayıtlı olduğu anlaşılan, halen …………………… adresinde oturduğunu, okur yazar olduğunu söyleyen (Muris) ……………………. birlikte bana başvurarak mirastan feragat sözleşmesi düzenlenmesini istediler.
Her ikisinin de bu işlemi yapma yeteneğinin bulunduğunu ve okur yazar olduğunu,kısıtlı olmadıklarını beyanlarından anladım.
Yanlarında tanık olarak gelenlerden ve gösterdiği ………….. verilmiş ………..gün, ……….kayıt ve ………….. seri numaralı, fotoğraflı …………..göre ………… ili, ………… ilçesi, ………….mahallesi/köyü nüfusuna ……… cilt, …… aile sıra, …… sıra numaralarında kayıtlı olup, baba adı ………., ana adı ………… doğum tarihinin …………. olduğu anlaşılan ……………………. adresinde oturduğunu söyleyen, okur yazar ………………………….. ile gösterdiği ………….. verilmiş ………..gün,……….kayıt ve ………….. seri numaralı, fotoğraflı …………..göre ………… ili, ………… ilçesi ………….mahallesi/köyü nüfusuna ……… cilt, …… aile sıra, …… sıra numaralarında kayıtlı olup, baba adı ………., ana adı ………… doğum tarihinin …………. olduğu anlaşılan ……………………. adresinde oturduğunu söyleyen, okur yazar …………………………… tanık olarak geldiklerini söylediler. Her iki tanık birlikte “Bizlerin Türk Medeni Kanununun 536.maddesindeki yasaklı hallerimizin bulunmadığını kabul ve beyan ederiz” demeleri üzerine kendilerinin tanıklığa engel hallerinin olmadığını anladım.
İlgililerin kimlikleri hakkında ibraz ettikleri belgelerden ve tanıkların beyanlarından kanı sahibi oldum.
Mirastan Feragat Sözleşmesi yapmak isteyen (Mirasçı) ………………….. şu suretle söze başladı: “(Bu kısma mirasçının söyledikleri yazılacak)” diye sözlerini bitirdi.
Diğer taraf (Muris) ………………………. şu suretle söze başladı: “(Bu kısma murisin söyledikleri yazılacak)” diye sözlerini bitirdi.
Yazılan sözleşme okunmak üzere kendilerine verildi. Ayrı ayrı okudular. Gerçek isteklerinin tam olarak yazıldığını söyledikten sonra hep birlikte altı imzalandı, mühürlendi. …………yılı ………… ayının…………günü…/……/……
MİRASÇI MURİS NOTER
ADI VE SOYADI ADI VE SOYADI ADI VE SOYADI-ÜNVANI
İMZA İMZA RESMİ MÜHÜR VE İMZA
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas : 2017/1857 Karar : 2021/651 Karar Tarihi :08.02.2021 sayılı kararında ;
“Ölüme bağlı tasarrufların hüküm ve neticelerini, mirasbırakanın ölümünden sonra meydana getirmesi söz konusu olduğu için, bu özelliği nedeniyle, kanun koyucu bu tasarrufların kurulmasını sıkı şekil şartına bağlamıştır.
Kanun koyucu ölüme bağlı tasarrufların yapılması için iki farklı şekil şartı öngörmüştür. Bunlardan biri, mirasbırakanın tek taraflı yaptığı ve her zaman dönebileceği vasiyetname (MK 531-544), diğeri iki taraflı, bağlayıcı özelliği olan miras sözleşmesidir.
Miras sözleşmesinin geçerli olması için Türk Medeni Kanununun 545/I. maddesi uyarınca resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir.
Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda, mirastan feragat sözleşmesi ölüme bağlı tasarruf şeklinde yapılması geçerlilik koşulu olup resmi şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmenin hukuken geçerliliği bulunmadığından iptali de söz konusu değildir. Türk Medeni Kanununun 545. maddesinde belirtilen emredici kural nedeniyle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Esas : 2018/1329 – Karar : 2020/5889 Karar Tarihi :07.10.2020 sayılı kararında;
“Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların murisi olan …’nın 1994 yılında evlendikleri, 32 ada 30 parsel sayılı taşınmazın evlilikten yedi gün sonra muris tarafından davacıya bağışlandığı, 29 Şubat 2000 tarihinde ise mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiğini, ivaz olarak daha önce bağışa konu 32 ada 30 parsel sayılı değeri çok düşük harabe vaziyette avlulu kerpiç evin verildiği, ancak davalıların murisinin devasa malvarlığı olduğunu, ancak bu malvarlığını 1995 yılında üçüncü kişiye devredildiğini, bu kişinin de taşınmazları 2009 yılında murisin çocuklarına satış olarak devrettiği, bu devir işlemlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve muvazaayı gizlemeyi amaçlayan işlemler olduğu, mirastan feragat sözleşmesi tarihi itibari ile ivaz olarak verilen taşınmaz ile murisin adına kayıtlı malvarlığı değerinin kıyas kabul edilemeyecek derece farklı olduğu, davacının bu manada Borçlar Kanunu 23 ve 24.maddeleri kapsamında esaslı hataya düşürüldüğü ileri sürülerek mirastan feragat sözleşmesinin iptali ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacının miras payı oranında adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde davacının saklı payına tecavüz oranında tenkisine karar verilmesi istenmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının vasiyetnamenin açılması dosyasında davaya konu mirastan feragat sözleşmesinin kendisine zorla imzalattırıldığını beyan ederek “ikrah” hukuksal nedenine dayandığı, eldeki dava da ise “hata” hukuksal nedenine dayalı iptal talep ettiği, bu durumun çelişki oluşturduğu, davacının davranışlarının çelişkili davranma yasağı ilkesi uyarınca TMK’nin 2.maddesi ile düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğu ileri sürülerek sözleşmenin iptaline bağlı olarak davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava dürüstlük kuralına aykırılık gerekçesi ile reddedildiğinden bu nokta da; “dürüst davranma” ve “hakkın kötüye kullanımı” ilkeleri üzerinde durulması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Dürüst davranma” başlıklı 2. maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre; dürüstlük, herkesin uyması gerekli olan genel ve objektif bir davranış kuralıdır. Bu kural, kişilerin tarafı oldukları hukuki ilişkilerde dürüst, namuslu, ahlaklı ve diğer kişilerde yaratılan güvenle tutarlı şekilde davranmalarını ifade eder. Buna göre belirli bir hukuki ilişkide dürüstlük kuralına uygun davranış; toplumdaki dürüst, namuslu ve orta zekalı bir kişinin, genel ahlâk, doğruluk ve karşılıklı güven esaslarına uygun davranış biçimidir. Dürüstlük kuralına uygun bu davranışın belirlenmesinde, toplumda geçerli olan genel ahlâk kuralları, günün adet ve uygulamaları, davranışın söz konusu olduğu hukuki ilişkilerin içerik ve amaçları da dikkate alınacaktır (DURAL, M. / SARI, S.: Türk Özel Hukuku 6. Baskı İstanbul 2011, s.226-227).
Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur. TMK’nin 2/I hükmü herkesin haklarını, toplumda geçerli doğruluk dürüstlük ve iş ilişkilerinin gerektirdiği karşılıklı güven anlayışına uygun olarak kullanmasını emreder. Hakkın kullanımı ölçütünü Türk Medeni Kanununa göre dürüstlük kuralları verir. Bunun yanında ayrıca hak sahibinin başkasını ızrar kastıyla hareket etmiş olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Önemli olan başkasına zarar vermek kastı değil, hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak kullanılması sonucunda başkasının zarar görmüş olmasıdır.
Bir hakkın kullanılmasının açıkça adaletsizlik oluşturduğu, gerçek hakkın tanınması ve bireyin korunması için tüm hukuki yolların kapalı bulunduğu zorunluluk hallerinde, TMK’nin 2. maddesi uygulama alanı bulur ve olağanüstü bir imkan sağlar; haksızlığı düzeltici, yasadaki kuralları tamamlayıcı fonksiyonunu yerine getirir (25.1.1984 tarihli ve 1983/3 E., 1984/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hâkime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme imkânını sağlamaktır.
Davacı eldeki davayı açarak ulaşmak istediği netice; murisin malvarlığının miktarı hususunda hataya düşürüldüğü iddiası ile 29 Şubat 2000 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin iptali ile miras hükümleri gereği miras payına düşecek malvarlığına kavuşmaktır.
Somut olayda, Mahkemece, vasiyetnamenin okunması dosyasında, davacının sözleşmeyi korkutulması neticesi imzaladığı beyanı ile açılan davada, “hata” olgusuna dayanmasını dürüstlük kuralına aykırı bularak dava reddedilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacının vasiyetnamenin açılması dosyasına sözleşmenin kendisine zorla imzalattırıldığı beyanı, daha sonra açılan “hata” hukuksal nedenine dayalı mirastan feragat sözleşmesinin iptali davası yönünden yukarıda açıklanan dürüstlük ilkesine aykırılık oluşturmaz. Hâl böyle olunca, taraf delilleri toplanarak işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.”
Yazımızı burada noktalıyoruz ve faydalı olmasını diliyoruz. Ankara Miras Avukatı Yunus Soysal, miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargı mercileri önünde çözülmesine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık desteği sağlamaktadır. Ankara Miras Avukatı Yunus Soysal alanına giren davalarda her tür hukuki süreç takibini yerine getirmektedir. Hukuki süreçlerin Ankara Miras Avukatı ile yürütülmesi ortaya çıkabilecek hak kayıplarının engellenmesinde büyük öneme sahiptir. Sizlerin de Miras Avukatına ihtiyacınız varsa Ankara Miras Avukatı Avukat Yunus Soysal ile iletişime geçebilirsiniz.
Ankara merkezli hukukçudur. Uzmanlık alanları arasında Kira Hukuku, Miras Hukuku, İdare Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku ve Gayrimenkul hukuku bulunmaktadır. Ankara Barosuna bağlı serbest avukat olarak gerçek ve tüzel kişi müvekkillerin her tür hukuki süreç takibini ve dava takibini yürütmektedir. Mesleki bilgisi ve tecrübesiyle kendi alanındaki davalarda müvekkillerine en iyi sonuçları sunma konusunda azimlidir. Adaletin her zaman en yüksek standartlarda uygulanmasını, bu sayede hukuki süreçlerde bilinçli, etkin ve doğru kararlar alınmasını sağlamaktadır. Müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerimiz kapsamında hedeflenen amaçlara en doğru hukuki destek ile ulaşabilmelerini sağlamayı etik değerlerimize olan bağlılığımız ile elde etmeye gayret göstermekteyiz.
Av. Yunus Soysal İletişim
Web Tasarım: Veomer | Tüm hakları saklıdır. © 2024 Ankara Miras Avukatı